Haber 30.03.2024 00:00:00 / Okunma Sayısı: 619

İstanbul - Cumhurbaşkanı Erdoğan Güngören'de konuştu (geniş haber)

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Güngören Mitingi’nde “Milletimizin sandıktan çıkan iradesine elbette saygılıyız, saygılı olacağı

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Güngören Mitingi’nde “Milletimizin sandıktan çıkan iradesine elbette saygılıyız, saygılı olacağız. Ama hiç kimsenin de şehirlerinin beş yılının daha çalınmasına rıza göstermeyeceğine inanıyoruz" dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Güngören Millet Bahçesi’nde düzenlenen mitinge katıldı. Mitingde AK Parti İBB Başkan Adayı Murat Kurum da yer aldı.

“İSTANBUL'UMUZU DEPREME DAHA HAZIR HALE GETİRECEĞİZ"

Erdoğan, “Güngören geçtiğimiz yıl yapılan 14-28 Mayıs seçimlerinde Cumhur İttifakı’na milletvekilliğinde yüzde 52, Cumhurbaşkanlığında yüzde 54 oranıyla destek verdi. Bunun için her birinize şükranlarımı sunuyorum. Güngören tercihini otuz yılı aşkın süredir hep eser ve hizmet siyasetinden yana kullanmıştır. İnşallah yarınki seçimlerde de rekor bir oyla Güngören'in tercihi yine AK Parti yine Cumhur İttifakı olacaktır. Buna hazır mıyız? Yarın akşama kadar bu çalışmalarımızı sürdürüyor muyuz? Burası aslında geçmişi bir insan ömrünü ancak bulan bir ilçemiz. Buna rağmen Güngören, doğusundaki sanayi tesisleri ve batısındaki yerleşim yerleriyle İstanbul'un önemli merkezleri arasına girmeyi başardı. Güngören yaşadığı hızlı ve kontrolsüz büyümenin mirası olan depreme dayanıksız ve düşük standartlı konut stokunu dönüştürmeye başladı. İnşallah Murat Kurum kardeşimizin Büyükşehirde vereceği destekle bu süreç daha da hızlanacak. Bilim adamlarının sürekli uyardığı deprem kapımızı çalmadan tüm ilçeleriyle İstanbul'umuzu depreme daha hazır hale getireceğiz. Sadece belediyemiz değil tabii ki bizler de merkezi yönetim olarak her zaman İstanbul'umuzun yanında olmaya devam edeceğiz. Daha bir sene önce asrın felaketinde 53 binden fazla canımızı toprağa vermiş bir ülke olarak deprem tehdidini yok sayamayız. Gece Elazığ'da yaşanan 4.7 büyüklüğündeki şiddetli sarsıntı, bize bunu bir kez daha hatırlattı. Buradan tekrar geçmiş olsun diyorum. Deprem konusuna siyaset üstü bir mesele olarak bakmamız gerekiyor. Yarısı bizden kampanyasına yenilerini ekleyerek İstanbul'umuzun daha güvenli, daha dirençli hale gelmesini sağlayacağız" dedi.

“İSTANBUL'U İÇİNE DÜŞTÜĞÜ BU ÇÖKÜŞTEN KURTARIP YENİDEN DİNAMİZMİNE KAVUŞTURMAYA TALİBİZ"

İstanbul’u içine düştüğü durumdan kurtarmaya talip olduklarını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kardeşlerim İstanbul ihmali, gevşekliği, umursamazlığı kaldıramaz. Son beş yılda bu hakikati bir kez daha gördük. Bu şehrin hazine değerinde beş senesi sadece kendi ihtiraslarının peşinden giden bir zihniyetin elinde heba oldu. Halbuki bu şehri İstanbul'un ihtiyacı tatil değil, delege avının peşinde koşmak değil, başka sıfatlar için ülkeyi dolaşmak hiç değil. İstanbul ikinci iş, ek iş, yarı zamanlı iş olarak yönetilebilecek bir şehir değil. Vaktinizin, enerjinizin, benliğinizin tamamını İstanbul'a adayacaksınız ki binlerce yıllık geçmişinden süzülüp gelen ruhuna bir parça nüfuz etmiş olasınız. İstanbul'a atlama taşı değil ömrünüzün nihayetine kadar, dizinin dibinden ayrılmayacağınız bir sevgili gözüyle bakacaksınız. Kader sizin yolunuzu nereye çıkartır o ayrı mesele. Ama siz İstanbul'a böyle bakmak, İstanbul'u böyle kucaklamak, İstanbul'a kendinizi böyle adamak mecburiyetindesiniz. Aksi takdirde bu şehir kırılır, küser, ritmi düşer, heyecanı azalır. İstanbul depreme hazırlığının geciktirilmesi sebebiyle şu andaki yönetime kırgın. İstanbul trafiğinin durma noktasına gelmesiyle küskün. Gün geçmiyor ki otobüsler yanmasın. Hep bunları yaşadık. İstanbul vizyonu, ufku beslenemediği için soldu. Biz İstanbul'u içine düştüğü bu çöküşten kurtarıp yeniden dinamizmine kavuşturmaya talibiz" diye konuştu.

“ORTADA İZAHI MÜMKÜN OLMAYAN İLİŞKİLER, İŞLER, ÖDEMELER VAR"

Gündemde olan para saymak görüntüleri ile ilgili eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “ Hükümet olarak yaptığımız yatırımları ikmal edecek adımlar Büyükşehir’in beceriksiz ve ufuksuz yönetimi tarafından yönetilmiyor. Çünkü şehrin kaynaklarını sizler için harcamak yerine bavul bavul yağmalayıp başka ihtirasların finansmanında kullanıyorlar. Bavul bavul dolarlar, bavul bavul eurolar. Bütün bunlarla beraber seçime hazırlanıyor. Haftalardır vatandaş ortaya saçılan görüntüleri konuşuyor. CHP tarafında Büyükşehir yönetiminde bir Allah'ın kulu çıkıp da tutarlı, belgeli, maşeri vicdanı tatmin edecek bir açıklama yapmıyor, yapamıyor. Cep telefonuyla banka uygulamasına girip otuz saniyede yapabilecekleri basit bir işlem için neden altı yedi kişinin saatlerce uğraştığını açıklamıyorlar. Demek ki ortada izahı mümkün olmayan ilişkiler, işler, ödemeler var. Ne diyelim? İstanbul'u bu hale düşürenler utansın. Bir şehir asıl meselelerini tartışmayı, konuşmayı bırakıp bu tür konularla meşgul olmaya başlamışsa vakit yaklaşıyor demektir. Biz bunu İstanbul'da 89-94 döneminde yaşadık. Beceriksizliğe, yalana, talana, yolsuzluğa batan İstanbul'u yeniden yatırım, eser, hizmet gündemine döndürmek için çok çalıştık. İnşallah yarın İstanbul yine böyle bir değişimi sandıkta gerçekleştirecektir. Bunun için Güngören'den öyle bir ses verin ki iki tarafta da duymayan kalmasın. Hazır mıyız? Güngören; yüzölçümü küçük, yüreği kocaman Güngören. 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için hazır mıyız? 31 Mart'ta Türkiye Yüzyılı şehirleri için kararlı mıyız? 31 Mart’ta gerçek belediyeciliği tercih ediyor muyuz? Bunun için seçim gününe kadar kapı kapı dolaşmaya var mıyız? Hanımlar var mıyız? Gençler var mıyız? Güngören'le birlikte İstanbul haritasının tamamını Cumhur İttifakı'nın renkleriyle boyamaya var mıyız? Büyükşehirde Murat Kurum diyor muyuz? Güngören'de Bünyamin Demir diyor muyuz? Rabb'im hepinizden razı olsun" ifadelerini kullandı.

“ŞU ANDA HEPSİ PARLAMENTONUN DIŞINDA, ON YEDİNCİ SEÇİM ZAFERİMİZİ BİZ YAŞADIK"

Konuşmasının devamında geçtiğimiz mayıs seçimlerinde yaşananları hatırlatan Erdoğan, “Kardeşlerim , milletimizin iradesini sandık vasıtasıyla ortaya koyduğu her seçim siyasi partiler için bir sınamadır. Çok partili siyasi hayata geçtiğimizden beri milletimiz her seçimde bu sınamayı vererek sandığa ve iradesine sahip çıkmıştır. Darbeler de yaşasak, vesayetin tuzaklarıyla da uğraşsak nice siyasi, sosyal, ekonomik krizle de yüzleşsek, yolun sonu hep milli irade meydanına çıkmıştır. Ülkemizin son yirmi bir yıldır yaşadığı güven ve istikrar ikliminde gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma atılımlarının sağladığı kazanımları en iyi sizler biliyorsunuz. Tabii bu dönemde güllük gülistanlık geçmedi. Farklı görünümlerle karşımıza çıkan nice tuzak ve saldırılarla boğuştuk. Milletimizin desteği sayesinde hamdolsun hepsinin de üstesinden geldik. Geçtiğimiz mayıs seçimlerinde ülkede oluşturdukları havayı hatırlıyorsunuz değil mi? İstanbul'a, Ankara'ya karşı sorumlu olanların işlerini, güçlerini bırakıp aylar boyunca cumhurbaşkanı yardımcılığı oynadığı günleri yaşadık. Altılı masada olanlar neye çalışıyorlardı? Cumhurbaşkanı olacağız. Ne oldu? Hiçbirisi seçilebildi mi. Hayır. Şu anda hepsi parlamentonun dışında. On yedinci seçim zaferimizi biz yaşadık. Şimdi belediyelerde yine benzeri bir hava estirmenin peşindeler. Milletimizin sandıktan çıkan iradesine elbette saygılıyız, saygılı olacağız. Ama hiç kimsenin de şehirlerinin beş yılının daha çalınmasına rıza göstermeyeceğine inanıyoruz. Biliyorsunuz geçtiğimiz mahalli idareler seçiminde verdikleri sözlerin çoğunu sonradan hatırlamaz oldular. Sayıp döktükleri rakamların da yarısı yanlış, yarısı yalan. Sosyal medyaya, televizyon reklamlarına bakarsanız İstanbul'u yeni baştan inşa etmişler sanırsınız. Kardeşlerim bu şehirde yaşayan herkes biliyor ki yapılan kayda değer hiçbir iş olmadığı gibi devraldıkları düzeni, işletmeyi bile becerememişlerdir. Şayet seçim yabancı ajansların göz boyayan kampanyalarıyla kazanılsaydı, geçmişten beri bu ülkede iktidardan hiç düşmeyecek olanlar var. Seçim ortaya koyduğunuz eser ve hizmetlerle milletin gönlündeki yerinizi ne kadar inşa ettiğinizle ilgilidir. Bu seçimlerde de İstanbul'un karşısına iki kulvarda çıktık. Bir, 1994’ten beri Büyükşehir Belediyesi’nde 2003’ten beri hükümette gerçekleştirdiğimiz hizmetlerdir ki önümüzdeki dönemde İstanbul'a depremden ulaşıma, sosyal belediyecilikten çevreye kazandırdığımız projelerdir" şeklinde konuştu.

“SANA BİR DAHA DÖNMEMEK ÜZERE BENİM MİLLETİM TATİL İZNİNİ VERECEK"

Video gösterimi sonrası konuşmasına devam eden cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belediye başkanlığımda 50 bin evde doğalgaz vardı. Görevden ayrıldığımda 1 milyon 250 bine doğalgazı çıkardım. Marmaray’ı yaptık mı? Avrasya Tüneli’ni yaptık mı? Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nü yaptık mı? havalimanını yaptık mı? ‘Tam yol ileri’ diyor. Bu direksiyonu da kaybetti galiba. Tam yol geri. Bizim ne yaptıklarımız da ne de yapacaklarımız da yalan yoktur. Plan yok, göz boyama yok. Kandırmaca yok. Hepsi de ya zaten ortada olan ya da programı, projesi, planı hazırlanmış olur. Bize göre en tehlikeli insan gözünüzün içine bakarak yalan söyleyebilen, bunu da büyük bir iştiyakla yapandır. İşte bunlar İstanbul'u sel alıyor, İstanbul'un belediye başkanı İsviçre'de, tatilde. ‘Benim de tatil yapma hakkım yok mu? ‘ diyor. Var. Sana bir daha dönmemek üzere benim milletim tatil iznini verecek. Buna hazır mıyız?" dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşması sonrasında kendisine ithafen açılan pankarttaki yazıyı okudu. Yazıyı okuyan Erdoğan, “ Ne sen bizi bırakabilirsin ne de biz seni. Seninle ölüme sözleşmedik mi? Eyvallah. Allah yardımcımız olsun. Ben sizleri Allah için seviyorum. Sizin de bu şekilde sevdiğinize inanıyorum. Rabb'im yar yardımcımız olsun. Yarın akşam Güngören'den inşallah müjdeleri bekliyoruz" ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:

-------

-Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan konuşması görüntüsü

-Vatandaşlardan görüntü

-Genel ve detay görüntüler

Habere Yorum Yap